Vegas’dan San Francisco’ya

Vegas’dan dan arabayla yola cikip 9 saatlik mesafedeki San Francisco’ya dogru yola ciktik. Yol uzun, Yusuf yarisini sen kullan deyince firsati kacirmadim tabi. Yol da guzel, hep 3 seritli, inisli cikisli daglarin ovalarin( daha dogrusu colun) icinden gecerek, aralarda dinlenme alanlarini gordukce durup geceyarisi San francisco’ya vardik. Sehir gece gunduz sis altinda, sokaklar IStanbul’daki gibi daracik, yuksek yuksek binalar, insanin ustune cokuyor sanki. Niye acaba deprem bolgesinde olan sehirlerde binalar dipdibe, ustuste yapilir? Ayrica bir sehir bu kadar mi Istanbul’u andirir?

Bu meshur Lombard caddesi, bu kadar guzel bir fotografini cekemedigim icin kendime cerceveli bir resim almistim, onu taratip ekledim. San francisco sokaklari inisli cikisli, bana bu kisim nedense Kabatas Setustu’nu hatirlatti. Cok buyuk bir sehir ama sanki bir kismini turistler icin ayarlamislar.
Lombard caddesi

Otellerin, gezilecek yerlerin, parklarin oldugu ve diger turistlik merkezlerin oldugu bir kismi var. Bu bolgede Japon, Cin, Rus ve Italyan mahalleleri var. Buyuk bir kismini gezdiysek de , bu arada arabayi otelde birakip yuruyerek gezdik cogunu, en cok Cin mahallesinde vakit gecirdik herhalde. Su ana kadar gordugum en duzenli, temiz Cin mahallesi burasi. Ben gitmeden bu isin heabini yapiyordum, neler vardir da alabilirim diye ve aradigim seyi buldum ama baska bir gune sakliyorum.

Cin mahallesi girisi

Bu alltaki fotografi internetten buldum, bizim cektigimiz fotograflar ya sisten dolayi guzel cikmis, ya da icinde biz de variz diye eklemek istemedim. Bu sehrin meshur Golden Bridge’i. Arabalardan baska yayalarda ustune cikabiliyor koprunun. Koprunun ayaklarinda guzel havalarda denize girebilecek sahilde var. Biz sorf yapan insanlari seyrettik, o sogukta insanlarin azmine hayran kaldim.

Sehrin karsisinda bir kac ada var, iclerinde Alcatraz adasi eski bir hapishane adasi. Yanilmiyorsam Ispanyolca’da Alcatraz pelikan demekmis. Biz feribotla su an koruma altinda olan bu adaya gecip eski hapishaneyi gezdik. Feribottan da bu fotografi cektim. Bu hapishanenin ozelligi cok guvenli olmasi cunku akinti sehirden uzaklasacak sekilde. Bir insanin bu akintiya karsi koyup adadan sapasalim kurtulmasi mumkun degilmis. Bu hapishanenin en bilindik sakini Al Capone ve Birdman of Alcatraz filmine konu olmus Robert Stroud. Isin ilginci Robert Stroud bu adadayken hic kus beslememis ama daha once kaldigi hapishanede yarali kuslari iyilestirmis. Insan bunu duyunca adama aciyor ama azili bir katilmis meger. Bu adaya giden feribotlarin kalktigi iskele yakininda fok baliklari kiyiya gelip iskeleye cikiyor. Alismis herkes bu duruma.

Bir baska gun de sehir merkezine gittik, Istiklal caddesindeki tramvaylarin biraz daha buyuklerini uc farkli hatta kullaniyorlar. Ustteki cin mahallesi fotografinda gorebilirsiniz. Sehir merkezin de ayni Istklal caddesi / Taksim gibi. Hatta kestaneci bile vardi, nostaljik oldu bizim icin. Trafik cok yogun, korna sesleri susmuyor ama ben gene de sevdim San Francisco’yu.

Tabi 10 gun uzak kaldim ama kulaklarim cinladi arada. Ben yokken Serra olsa cikarirdi dediginiz bir model mi oldu? Sagolun arkadaslar ama beni gozunuzde buyutuyorsunuz; benim genis dantel arsivim var ama yapmaya gelince Seruhan gibi elicabuk ustalarin yaninda ben cirak bile olmam. Hele de gullu modellerde, soz O’nundur, sorulari o aliyor haberiniz olsun dostlar. :)) Herkese harika bir pazartesi gunu diliyorum.